şimdi bunlar ikiye ayrılırlar. ama en genel özellikleri
(bkz: biat etmek)
bu iki gruptan birisi mutlaka aşırı muhafazakardır ve anlam veremediğim bir servete sahiptir. mutlaka bağlı olduğu bir cemaat vardır. bunlar, başga adam mı var oğull diyen kundura ayakkabısının topuğu eskimiş, muhtemelen akp iktidara geldiği zamanlarda alabildiği aynı paltoyla hala gezen dayılar, pazarda sadece ıspanak ve pırasa alabilen, yimeyinn, almayın çocuum diyen biz ne zorluklar atlattık şimdiki nesil ne görmüş diyen teyzelerin zeka seviyesine sahip değildirler. burda zeka seviyesi derken o insanları aşağılamak için demiyorum, çevrelerinin ve ailelerinin verdiği ve sağlayabildikleri koşullarda geliştirebildikleri kadar olduğu için diyorum.
neyse bu orta sınıf, hatta ortaçağ literatüründe statüsü tüccar sınıfına denk gelecek bu tipler daha zekidirler. çünkü bu yöne doğru eğitim almışlardır. boşuna cemaatçi değildir bunlar. asla! asla ve zinhar! ve o paraların suyu genelde bu iktidara bağlıdır. genelde değil, öyle. bu yüzden bu iktidarı korumak demek, vatanlarını korumak kadar önemlidir zira sahip oldukları servet onların vatanıdır. bu yüzden insanları yanlış yönlendirirler, çoğu da bu yanlış bilgileri doğru benimser ki vicdan azabı çekmesin bilinçaltında, bunu bilerek yapmıyorlar, biliçaltının tepkisi bu. işte provakatörlük falan yaparlar bunlar "terörist" muhabbeti gibi. bunlar bilinçli olan gruptur. ama belli bir bilince sahiptir ve bu hayattaki en hakiki mürşitleri sahip oldukları serveti kaybetmemek, değirmenin suyunu kesmemektir. şey falan derler işte mal da yalan, mülk de yalan. peygamberimiz bir hurma çekirdeği emermiş öyle geçermiş günü. yemezmiş de emermiş o derece fakirmiş. fakirlik möthiş bişi bro falan diye dini duygulara vururlar.
diğer grup ise asgari ücretle geçinmeye çalışan, dediğim gibi bilinçli olmadığı için kolay manipüle edilen, milli ve dini duygularıyla oynanmış, fakirliği babadan oğula miras almış işte elinde bi tane lider çıksa da peşinden gitsek demekten başka bir meziyeti olmayan, uyuşmuş, sorgulamayan, böyle geldik böyle gider diyen, mutsuzluğuny herkese yaymaya çalışan maalesef tembel ve uyuşmuş bir grup var. bu dda halkın %60'ını oluşturuyor. başga aday mı var, yimeyiiin, eskiden bunlar da yoktu diye zamanında sahip olamadıklarının hıncını kendinden sonrakilerden çıkarıp, onların da sahip olmasını istemeyen, köylü-köle sınıfı var.
ama ortak özellikleri biat etmek.
benim de en çok üzüldüğüm bu köylü-köle sınıfı. sömürülmeye o kadar alışmışlar ki yaşam tarzları olmuş. biz kimiz ki diye düşündükleri için içten içe en ufak bir ilgi kırıntısında adam çalıyo ama çalışıyooğğ diyorlar.
ahh, ahh. zalimle savaşın, sömürülmeye izin vermeyin, hakkınızı arayın diyen kuran'ı da bilmezler. kuran'da böyle buyrulduğundan bahsetsen bile kendilerine değil, bir lidere falan söylüyo allah herhalde derler.
tüm bunları ağırlık merkezimden çıkarım yaparak söylemiyorum elbette. her iki grubu da inceleyebilecek kadar içinde bulunduğum için biliyorum.
ben en çok o orta sınıfla uğraşmayı severim ama. mal, mülk yalan dediklerinde aga arabanı sat da parasını fakirlere dağıt o zaman, madem yalan deyince morarıyorlar. ondan bahsetmiyorum ben oluyorlar. yarınlar yokmuş gibi, daha da param olsun diye köpek gibi koşturuyonuz, sonra da mal da yalan mülk de yalan hacı diyonuz ya sizin kadar tehlikelisi yok.